İçeriğe geç

KÖPRÜBAŞI…

24/05/2015

 

Köprübaşı deyince köprünün başında bekleyen birilerini göreceğim sandım ne köprü var ne bekleyen hayır bekleyen vardı yanlış olmasın sıcak karşılandık. Cuma namazını Borlu’da kılmış esnaf gezisinden sonra buraya gelmiştik. Çilek bahçeleri olan bir ailenin bahçede ikram ettiği öğle yemeğinin lezzeti anlatılmazdı Anadolu da şehirlerimiz köylerimiz bozulmuş ama yemek kültürü hala dünden gelen lezzetiyle süregeliyor. Bir de erkeğin kalbine giden yolun mideden geçmediğini iddia edenler var. Lezzet olmazsa elbette kalbe yol değil çıkmaz sokaklar açılır.

Yemeğe giderken sohbet ediyoruz yaya yürürken. Biz çileği 1999’a kadar bilmezdik nasıl bir ağaç acaba derdik deyince bastım kahkahayı, az önce arkadaşıma aynı şeyi söyledim. Çileği tanımayan insanlar Avrupa Pazarına kafa tutuyorlar dedim o da güldü. O yılda Milliyetçi Hareket Partisi koalisyon ortağı iken Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı MHP de idi. O tarihlerde Köprübaşında yapılan toprak tahlilleri ve ortam havasının ölçümleri çilek için uygun çıktı ve buraya fidelerin gönderilmesiyle Köprübaşı’nın çilek ile ilk tanışmasıydı.

Gün geçtikçe yol gittikçe üretici artıyor herkes çilekçi oluyor. Tütün yapan da varmış. Bizim yemek yediğimiz zeytinlikti hatta her zeytin ağacının gölgesine bir masa kurulmuştu. Zeytin ağaçları henüz altı yedi yaşında olmalı. Demek ki Zeytin, Tütün, Çilek. Köprübaşı tarım zenginlerini yetiştiriyor, ne mutlu. Ama alt yapıyı; soğuk hava depoları, çilek borsası, ulaşım, bankalar, otel, ilçeye gelen tüccarlara iş adamlarına sosyal alan; Demirköprü Barajı sahilleri, tekne ile gezinti, doğa fotoğrafları, balıkçılık, avcılık… ayrıca Sindel’de ki ilk insan ayak izleri, Adala Kanyonu Jeopark güzergahı…bunların da hemen alt yapılarına başlamak lazım.

Pazara uğradık kapalı olması sıcaktan bunalmış olan ekibi rahatlatmıştı. Alışveriş yapanlar ayak üstü atıştırmalık yiyenler, gidip gidip durmalar, selam verip hayırlı pazarlar demeler, sohbetler, iyi niyet gözlerden, samimiyet sözlerden okunuyor.

Değişen zaman, değişen tarım, hastalıklar, ilaçlar, gübre, mazot, susuzluk, iklim değişiklikleri, üretim politikaları, insanların asgari ücrete bağımlı kılınması, köylerden kasabalardan göç. Tüm bunlara karşılık devlet babanın; isabetli ve kararlılık göstergesi, planlamanın önemi, çiftçiye her konuda destek, yönlendirirken önünde yürümek, arkasında durmak. İşte gülen yüzler işte geçim standardı işte dünya görüşü büyük düşünmeler.

Köprübaşı köprünün başını tutmuş geçenden de geçmeyenden de para alacak. Ama cömert mi cömert.

Zenginlikten.

Reklam

From → MANİSA

Yorumlar kapatıldı.

%d blogcu bunu beğendi: