BİR GÜNLÜK TARİH
Dün bir çırpıda 250 kilometre yol yaptık. Önce Turgutlu, Alaşehir, Kula. Ankara istikametinde nereye gidersek gidelim ya Kula üzerinden gidiyor ya da Kula üzerinden dönüyoruz.
İlk durağımız Turgutlu: Eski Manisa yolundan girdik Turgutlu’ya. Asfalt yeni, bordür orta refüj yeni, refüjde ki dekoratif aydınlatma direkleri yeni, ağaçlandırılıyordu biz geçerken Büyükşehir Belediyesi’nin kent estetiği ekibi hummalı bir şekilde çalışıyordu. Ankara yolu üzerinde ki işletmelerdense bu yol üzerinde ki işletmelerde değer kazandı yıllarca sadece bu işletmelerin kullandığı yol şimdi herkesin tercih ettiği bir güzergah olup bu yönde de Turgutlu’ya bir değer kazandırdı.
Irlamaz çayı akarken büyükşehir diye çağıldıyordu bu çayın iki yakasına da çok güzel bir rekreasyon projesi hazırlandı sıra burada.
Tilkinin bildiği kırk şarkının kırkı da kümes üstüneymiş bizim de meramız eski eser, restorasyon. Turgutlu Eski Belediye Belediye Binası Restorasyon İnşaatı’na gittik. Çalışan firma binanın uygunsuz eklentilerini kaldırmış sıvalarını bazı yerlerde boyalarını temizlemiş bina bu haliyle dahi kendini gösteriyor. Turgutlu merkezde, kültür sanat etkinliğine hizmet edecek güzel bir binaya kavuşacak. Bu binanın restorasyonu geçen dönemde başlayıp yarım kalmıştı. Şantiyede içtiğimiz sabah kahvesinden sonra yola koyulduk.
Alaşehir’e giderken Salihli Sart Harabeleri yanından geçtik tabii, artık Sart Harabeleri diye anmamak lazım Sart Antik Kenti demek doğrusu. burası ile ilgili farklı ama antik kenti ortaya çıkaracak büyük bir proje düşüncemiz var. Bir başka yazı konusu.
Alaşehir: Git gel Konya altı saat hesabı büyükşehir olup da bu uzak ilçeler gelip gittikçe yakınlaştılar sanki. Burada Büyükşehir Belediyemizin bir başka restorasyon inşaatı Bakkal Şükrü Evi. Bu tür evleri adıyla anmak çok güzel hem sahibi yaşatılmış oluyor hem de evi.
Bu ev yağmur rüzgar derken bir ön duvarı ile bir kaç bölme duvarı kalmıştı ama bulunduğu yer çok değerli St. Jean Kilisesi’nin yakınında yani turistlerin sıkça ziyaret ettikleri bir alanda. Bu Cumhuriyet dönemi yapılarından altı odalı iki katlı bir ev. Bu yapıda hem tarihi mekanı ziyarete gelenlere dinlenme (kafeterya) hizmeti verecek hem de gençlere kadınlara kurs amaçlı kullanılacak.
(Alaşehir bir hazinenin üzerinde oturuyor. Yer üstünde üzümünün yer altında da üzümünün renginde altınları olan İpekyolu üzerinde ki zamanının en büyük antik kentlerinden Philadelphia.)
Philadelphia’nın ortaya çıkarılması hayaliyle Kula’ya, tekrar yaşatılmayı bekleyen evlere doğru yola çıktık.
Beylerevi: Geç karşısına seyret sahibi gelse inanmaz bu kadar güzel restore edildi.Büyükşehir belediyesinin ilk restore ettiği evlerden. Başlarken dizlerimin titremesi yetmezmiş gibi heyecandan sesimde titriyordu Bismillah ile kapıyı açtığımızda. Kula da restore edilecek çok ev var, Büyükşehir Belediye Başkanımız Cengiz Ergün “Eski Kula Evleri satın alalım her birini restore edelim Kula’nın turizmine kazandıralım.” Elimize yüzümüze bulaştırmak, mahcup olmakta var. Başta başkanımıza sonra Kula’ya.
Üçbine yakın eski ev, bin tane tescillenmiş ev var, koruma imar planı yapılıyor daha da artacak. Bu ev bitmek üzere Allah’ın izniyle yüzümüzün akıyla çıktık. Bir eve daha başladık Ali Kutlu Evi. Bir tanesinin ihalesi yapılacak, bir diğerinin projesi bitti, bir diğeri ihaleye hazırlanıyor. Daha sırada satın alınan başka evler var. Bu gidişle Büyükşehir Belediyesi Kula’yı mesken tutacak.
Dönerken keyiften şöyle bir tüttürmek istedim ama bırakması zor.
Yorumlar kapatıldı.