BEŞ MASAYA ACİL TEREYAĞLI SOSLU:ARABESK
Muradiye muradına erdi. 12 binden 66 bine çıkıverdi. İşçi kasabası anlayışına dayalı plan. Aşırı yoğunluk, lekeler halinde ama üzerlerinde park yazılı yeşil bahçeler, nefes alınacak bir alan yok, zaten ihtiyaç da yok. Evden işe işten eve. OSB yakın, ulaşım kolay, git gel konya altı dakika. Bundan güzel yer mi olur. Vardiya kasabası. Bir de Karaali Evronos çıkmış yetmezmiş gibi Yağcılar da. Sizin gözünüze görünecek var. Pek mi meraklısınız hem OSB hem Muradiye sanayisine işçi kampı olmak için.
12000 nüfustan 66000’e neden nasıl çıkıldı? Beş katlı konutları yolların kenarlarına yerleştir say beşle çarp 66. Böyle bir hesap yoksa 166 bin niye olmuyor veya yeşili bol, yolları bulvar olmuş, yürüyüş, bisiklet yolları, parkları, bahçeli blokları, pırıl pırıl vitrinli işyerleri ile üniversite kenti olan bir Muradiye yapalım 36 bin nüfus olsun.
Şu beş katı okulda mı öğrettiler her yer lebalep beş kat. Batarla altı, çatıyla yedi, kottan sekiz.
Karaali, Evronos’un plana dahil edilmediği iyi olmuş bence; Bu köylerde komşuluk var, konuşmuşluk var, fırında ekmek, evde bereket var, onların oralarda komşunuz aç yatmaz, sabah güneşi üzerinize doğmaz, sizin büyükçe çamlı bir parkınız, cemaati alacak kadar caminiz var… rahatınıza bakın, evlerinizi onarın, sokaklarınızı boyayın, geçin Muradiye’nin karşısına oynayın. Böyle bir planınızın olmadığına yatın kalkın şükredin.
Büyükşehir yasasının amacı nüfusu bir milyona yaklaşan şehirleri planlama açısından bir disipline almak hem kalkınma hem sosyal yönden metropol anlamında planlamaktır. Yani ekonomi ve eğitim yönünden planlarken çağdaş şehirler oluşturmaktır amaç. Bir yöre kalkınırken diğer bölge yoksul kalmasın, teknoloji, yeraltı kaynakları, tarım girdileri, kırsal kalkınma ile köylere hizmet götürülmek istenirken sanayi, turizm, eğitim, ticaret yönünden de paylaşımı sağlamaktır amaç.
Daha düne kadar Muradiye ilçe belediyesi iken Manisa ile birleşsin yanlış sanayileşme, çarpık yapılaşma, düzensiz planlama yapılıyor Manisa ile beraber planlayalım diyorduk. Toki ayrı, 6.OSB ayrı, Muradiye ayrı, MCBÜ ayrı. Bunlara arıtma tesisi yapacak yer ayıramaz, ulaşacak yol yapamaz, plan kriterlerini sağlayamaz, içecek su bulamazken… 66 bin nüfus. Bu nasıl bir anlayış? 30 sene önce ki Manisa imar planını görür gibiyim.
Manisa merkezde plansız, çarpık yapılaşma almış başını giderken, yeni gecekondu mahalleleri oluşuyor yakında isim koymak için meclise gelir bu yerleşimler.
Aklımın ermediği Plansız Manisa’ya hala plansızlık önerileri getiriliyor. Güzelim Manisam plansızlıktan ne hale gelmiş. Plan yapalım denmiyor da aradan kendi planlarımızı kaydıralım deniyor.
Planlar artık bölük pörçük mevzi imar planları ile günü kurtarmaktan çoktan çıktı. İmar planların adı hayatımızı, geleceğimizi, eğitim ve sosyal yaşantımızı planlamak oldu.
Kentin her bir noktasında, kavşağında kazalar oluyorsa %60’ı planlama hatasıdır. İntiharlar artıyorsa, insanlar mutsuz, umutsuz, yarınından endişeliyse, eğitimli sosyal geleceği olan bir kent olamadıysak planlama hatasıdır. Geleceği değil ertesi günü konuşuyorsak plansızlık var demektir. Komşusundan, sokağından, mahallesinden, muhtarından, camide ki imamından, sokakta ki adamından şikayet ediyorsak çarpık yapılaşma sarmalındayız demektir.
Taşınır taşınmaz kültür.
Her türlü sanat.
Örf adet, gelenek görenek, bitmiş hatta umutlar tükenmişse ne tarih yazarız, ne de kaderimizi çizeriz.
Ancak Saatli Maarif’ten tarihi, kader kısmet tahtasında ki tavşandan da kaderimizi öğreniriz.
Yorumlar kapatıldı.