BİR MANİSA TÜRKÜSÜ
Komşular bağda yakın ama, kışta uzaktır evler
Gelip gitme zordur kışın, iş güç zaten zordur geçinmeler.
Allah sağlık verirse, bir daha ki seneye görüşülür belki de
Tuhaf yazın içli dışlı, kışın o kadar olmaz gelip gitmece
Komşularımızdı, Musa Dayı, Laz Amet, Hatçeba, Pulcular
Artık kimse kalmadı taşınmağa başladı bir bir komşular
At arabası tanıdıktır sabahtan kuru üzümler gönderilir
Öğleden sonra komşularla vedalaşılır gözler nemlenir.
İşte Manisa Ovası, her bir yanı ayrı da olsa.
Aylarca, yıllarca Gediz Ovasının yaşantısı budur oysa.
Yıllar geçip gitti şimdi bu adetler kalmadı komşularda tabii
Babalar, dedeler, nineler, eskiler göçüp gitti herbirileri
Çocukları kaldı ellerinde telefon fan fin fon
Bazen selam, bazen ne sabah, bazen gramafon
İyi dürüst herbiri saygılılar o hala var Allah’tan
Dostluklar biraz daha sürecek o da anadan babadan
Sonrası geldi işte önce Gediz kirlendi suyu kara mı kara
Tarlalar bağlar sulanır, berraktı, içerdik, biz de kana kana
Sondajlar ovanın böğrüne 200 250 metreye çivilendi
Övünç kaynağı oldu matahmış gibi sondajların derinliği
Sıra toprakta, pamuk tarlaları yok, mısırlar adam boyundan fazla
Su doymaz mısıra, sondajlar daha derine toprak tuzlanacak sonra
Bazı ovalar, Alaşehir mesela krom nikeller parlıyor.
Medeniyet dediğin canavar tek dişini uzaktan gösteriyor.
Pamuk bitti, tütün gitti, üzüm can çekişiyor diren Sarıgöl.
Bir tek salkımın, tanen de kalsa ovanın namusu sensin Sarıgöl.
Ovanın bir tek efesi kaldı, ovası beyazlara boyandı.
Türkü oldu söylendi, dillere gönüllere dolandı.
“Allah Allah nidaları şu dağları inletir.
Görülünce efelerin yürekler serinletir.
Türkü olur, zeybek olur, dost düşmana dinletir
Kahramanlık ruhu taşır Sarıgöl Sarıgöl”
Yorumlar kapatıldı.