İçeriğe geç

SUÇ MİRAS, CEZA MİRAS.

07/12/2015

Manisa tarım şehri Gediz nehri, ovası. 40-50-60-100 bin nüfus ektiği yetiyor, diktiği yeşeriyor, satsan alan yok, yesen karnın tok, Allah vermiş, günah, atılmaz. Zaten satılmıyor dağıtalım o zaman. Atılmasın günahtır deyip dağıtılan ürünler sayesinde sevaplar diz boyu. Hamiyet, sahavet, aidiyet, ünsiyet böyle tecelli etti. Bereketli topraklar, dağıtsan da, nadasa bıraksan da Allah veriyor. Gübre yok, ilaç yok, hormon yok.

Pamuk, tütün, üzüm, sebze, meyve. Çırçır, Tekel, Tariş. Çırçırdan iplik fabrikalarına, iplik fabrikalarından tekstil fabrikalarına, salça fabrikalarından, turşu fabrikalarına, üzüm işleme tesislerinden meyve suyu fabrikalarına kadar.

Fabrikalarla böyle tanıştı Manisa. Organize sanayi bölgesinin atalarıdır iplik, tekstil, salça, konserve fabrikaları üzüm işleme tesisleri.

150-200-250 bin artık dağıtmak yok Allah’ın verdiği yetmiyor; ilaçla mücadele, gübre ile takviye, hormon ile bitkilerin canını çıkarırcasına doping. İlaç ve gübre fabrikaları devrede.

Ayrıca karasaban devri bitip traktörler gelip arkalarına tekli üçlü altılı onikili pulluklar takıldığında zirai aletler fabrikaları, at ve arabası yerine traktör arkasına takılan tarım aleti ve römork fabrikaları da organize sanayi için güzide evlatlar oldu.

Sanayi devrimi başlamıştı. 1960’da organize, 1970’de küçük sanayi, Manisa’da bu potansiyel sayesinde organize planlanmaya başladı. Alsancak’ta liman, Çiğli’de hava alanı.

Tarım-sanayi-esnaf üçgeninde gidip gelen ikilem değil üçlemde kalan Manisa, sanayiye bi türlü ısınamadı. Manisalı esnaflıkla geçinip günlük ihtiyaçlarını sağlarken, ev yapma, çocuk evlendirme, arsa tarla alma gibi biraz daha para gerektiren işleri de tarla takkeden gelenle sağlardı. Azıcık aşım kaygısız başımı düstur edinmişti.

Manisa, organize sanayiye; huzurumuz bozuldu, keyfimiz kaçtı, tarlalar bahçeler gitti, göç geldi, gecekondu çoğaldı gözüyle baktı. Artık bakmak değil gidip görüp sanayi ile yaşamayı öğrenmek, sanayi ile ve sanayiden geçinmek lazım.

Manisa’nın sanayi ataları nasıl organize olmuşsa bu ataların torunlarıda organize sanayi ile organize olmalılar.
Organize sanayide ki fabrikaların işletmecileri Manisa dışından geldiler Manisalı misafirperverdir bi hoş geldinize gitmek lazım.

Evet sanayi orda manisa burda. Kaçımız organizeyi biliyor gidip geziyor, çok azımız. Sadece organize değil orta ölçeklisinden Muradiye sanayisine kadar merdiven altından gecekondu mahallerinde kablo bağlayan kalıp yapan klemens takana kadar bir çok yeri evi görmek bilmek lazım.

Artık nüfusumuz arttı, gecekondu çoğaldı, trafik keşmekeş sızlanmalarını bir kenara bırakmalıyız. Olan oldu plansız yakalandık organize sanayiye, dövünmenin kimseye bilhassa organize sanayiye hiç faydası yok. Plansızlık onların suçuda değil onların adı organize yani plan sayesinde organize olmuşlar biz ise plansızlıkla Manisa’yı katlederek organize suç işlemişiz. Cezasını ödüyoruz.

Bu ceza müebbet olmasın, imar planlaması yaparak iyi halimizi gösterelim ki hafifletici sebeple müebbetten kurtulalım.

Yoksa bu cezayı çocuklarımızda çekecek.

Reklam

From → MANİSA

Yorumlar kapatıldı.

%d blogcu bunu beğendi: